Sorumluluklarının Farkında Mısın

Her birey önce doğar sonra belli aşamalardan geçer ve belli bir yaşama sahip olur. Bireyleri incelediğimizde bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi genel gelişim süreçlerini gözlemleyebiliriz. Bu genel süreçlerin gözlenmesi sonucunda her süreç içerisinde bireylerin belli davranışlar sergilemesini bekleriz.

 

Örneğin bebeğin emeklemesini, çocuğun arkadaşlarıyla oynamasını, ergenin az ya da çok demeden bir çatışma yaşamasını, yetişkinin sağlıklı bir iş, evlilik ve aile içinde bulunmasını, yaşlı bireyin kendi geçimini bireysel olarak sağlayan, sürekli şikayet ya da huysuz değil aksine çevresine yol gösteren, tecrübelerini aktaran bireyler olmasını bekleriz.

 

Bireyler bu aşamalardan geçerken içinde bulundukları süreçlere uygun davranışlar sergilemeleri için sorumluluk almayı öğrenmeleri gerekir.

 

Çünkü sorumluluk duygusu bireyin kendi ihtiyaçlarının farkında olup bu ihtiyaçlar doğrultusunda hareket etme, karar alma yetisi kazandırır.

Peki toplumumuzu incelediğimizde neler görüyoruz?

 

Bebekken hasta olmasın diye dışarıya çıkarılmayan, sadece televizyonla büyütülen kelimeleri anca üç dört yaşında ağzından çıkarabilen, çocuk olunca yaptığı en ufak tartışmada çocuğun iletişim kurmasına izin vermeden olayları kendi çözen anne baba, ergenlikte hiçbir kriz durumunu kabul etmeyen ve “Benim gibi düşünsün, benim gibi yaşasın.” diyen evebeveynler, yetişkinlikte hala anne babayla yaşayan, anne babanın iş, eş aradığı, araba ev aldığı, eşiyle arası bozulunca müdahale ettiği ‘büyümeyen yetişkinler’ yaşlılıkta etrafına sürekli isteklerini dile getiren, huysuzluk dolu yaşlılar…

 

Ve mutsuzlar ordusu toplumumuz…

 

Ve tabii mutsuzluklarının da sorumluluklarını almayıp anne babası ya da çevresini, ekonomiyi suçlayan onlarca yetişkin, keşkelerle dolu yaşlı, oyun oynamayan çocuk, ağlamayan “At-ta!” diyemeyen bebek…

 

Bu görüntünün altında tek bir sebep yok, onlarca sebep var. Bunlardan en önemli sebep ise aile, yozlaşan toplum, toplumsal değerlerin kaybedilmesi, iletişimin sadece makinelerde artması, öğretmenlerin düşük farkındalığı ve bilinçsiz yetişen toplum…

 

Tablo çok büyük, herkesin alması gereken sorumluluk oldukça fazla. Bir yerden, bireyi yetiştiği yerden başlamak lazım. İlk olarak evlerde. Ebeveynler çocuğuna sorumluluk duygusu kazandıracak, oyuncağını yatağını toplatacak, ödevini yapmayacak , çocuğuyla sağlıklı vakit geçirecek.

 

Okulda öğretmen bu duyguyu geliştirecek büyütecek, tıpkı ağaçlar gibi.. Adım adım yol gösterecek… Toplumda herkes sorumluluk bilinci ile yaşamın anlam ve değerini fark ederek yaşayacak.

 

Yol uzun zorlu ebeveyn, öğretmen hatta mahallenin bakkalı, otobüsün şoförüne dahi çok çok işler düşüyor. Lakin bu ülkenin farkındalıklı nesil yetiştirmeye mutlu toplumlar yaratmaya dünden ihtiyacı var.

 

Herkesin elini taşın altına koymaya, gelecek nesli değerlerimizle yetiştirmeye ülkece ihtiyacımız var.

Berfin TETİK
Latest posts by Berfin TETİK (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 1 Ortalama: 5]

Yazar

  • Berfin TETİK

    Merhaba Berfin Tetik, 25 yaşındayım. Psikolojik Danışman ve Rehberim. Okumayı çok seviyorum, yazmaya çabalıyorum.. Yazılarımda ruhunuzdan bir şeyler bulmanızı diliyorum.. Sevgiyle kalın..

Berfin TETİK

Merhaba Berfin Tetik, 25 yaşındayım. Psikolojik Danışman ve Rehberim. Okumayı çok seviyorum, yazmaya çabalıyorum.. Yazılarımda ruhunuzdan bir şeyler bulmanızı diliyorum.. Sevgiyle kalın..

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir