Zamanın Önemi
“Vakit nakittir.” sözünü çok duyduk, çok da söyledik ama ben bu sefer vaktin nakitten de kıymetli olduğunu söylemek isterim. Çünkü nakdin telafisi vardır, bir şekilde istenen miktara ulaşılabilir ama vaktin telafisi mümkün değildir. Her vaktin kendine hususiyeti vardır.
Zamandan söz ediyorken insanın zaman karşısındaki dönemlerini de ele almak yerinde olacaktır.
Bu dönemler, çocukluk, gençlik, yaşlılık gibi hepimizin bildiği dönemlerdir. Bu dönemlerin de telafisi çok zor olduğu gibi çok da önem arz ederler.
Mesela erken çocukluk dönemi dediğimiz 3-6 yaş aralığında içinde yaşadığımız aile/çevre sonraki hayatımız için müthiş etkiye sahiptir.
Gençlik dönemi ise en kuvvetli ve zinde olduğumuz dönemdir genelde. En çok çalışıp her bakımdan kazanç sağlayacağımız ve kendimize yatırım yapacağımız dönemdir. İşte telafisinin zordan da ziyade mümkün olmadığı dönem bu dönemdir.
Hiçbir dönemde gençlikte olduğu gibi öğrenmeye, araştırmaya ve çalışmaya uygun değiliz. Gerek sosyolojik bakımdan gerekse de biyolojik bakımdan.
Bunun için her ânın kıymeti bilinmeli ve doldurulmalıdır. Bizler için boş vakit diye bir şey yok. Bu kavramı lügatımızdan çıkarmalı.
Manidar bir sözde denilir ki “Zaman tarafsız değildir. Ya sevgili bir dosttur ya da azılı bir düşman.”
Yani biz zamana hükmetmezsek o bize hükmedecektir. Onun hükmü de genelde pek doğru ve faydalı olmaz 🙂
Kur’an’ı Kerim’de bir işi bitirince diğerine koyulmamız gerektiğini söyleyen ayeti (İnşirah/7) bu bağlamda düşünmek fayda verecektir.
Zamanın önemini daha iyi anlamak açısından anonim bir alıntıya yer vermek istiyorum:
Bir senenin değerini anlamak için, sınıfta kalmış bir öğrenciye sor. Bir ayın değerini anlamak için, bebeğini sekiz aylıkken doğurmuş bir anneye sor. Bir haftanın değerini anlamak için, gündelik ücretle çalışan ve on çocuğa bakan işçiye sor. Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyenlere sor. Bir dakikanın değerini anlamak için, treni kaçıran yolcuya sor. Bir saniyenin değerini anlamak için, olimpiyat oyunlarında gümüş madalya kazanan yarışmacıya sor.
Dönemlerden bahsetmişken, son olarak yaşlılıktan da bahsedip bitirmek istiyorum:
Zamanı gereği gibi kullanmadığımız bir hayatın yaşlılık döneminin, son derece pişmanlık ve sıkıntı dolu geçeceğini tahmin etmek zor değildir.
Geriye dönmek istesen dönemezsin. O durumda bir şeyler yapmak istesen gözün çok iyi görmüyor, kulağın duymuyordur. Ağrıların artmıştır, çabuk yoruluyorsundur ve çağa yabancılaşmışsındır. Yeni bir nesil gelmiştir ve farklı bir dil konuşuyorlardır, sen anlayamazsın.
Zamanı iyi yönetip bu duruma düşmemek duasıyla…
2023 ilahiyat mezunu olup Şanlıurfa'da ikamet ediyorum. 23 yaşındayım.
Felsefe, ilahiyat, sosyoloji ve psikoloji önde olmak üzere insana dair her ilim ve bilim dalına ilgim var.
Saydığım alanlarda okumalar, araştırmalar yapmayı ve yazmayı seviyorum. Bu noktada TB Blog ailesine severek katıldım ve burada bulunmaktan çok mutluyum.
- Ne Yapabiliriz? - Nisan 27, 2024
- Sanal Hayattan Gerçekliğe - Mart 8, 2024
- Zamanın Önemi - Şubat 16, 2024
