KARAMSARLIK

Eminim herkes hayatında bir kez olsun karamsarlığa düşmüştür. Peki, karamsarlığa düştüğünüz zamanlarda ne yaparsınız? Odanıza çekilip kendinizi mi dinlersiniz? Veya bulduğunuz bir yere kendinizi büzüştürüp ağlar mısınız?

Hayatın bize neler getireceğini planlayamaz, ondan gelecekleri tahmin edemeyiz. Bir günümüz mutlu geçer, kimi günlerimiz ise hüzünlü ve mutsuz geçer. İşte size sorduğum soru da bu. Hayatın getirdiği bu durumlarda siz ne yapıyorsunuz?

Sabah güneşi. Herkesin tam sevdiği hava. İçinize mutluluk aşılıyor resmen. Kahvaltınızı yaptınız. İşinize veya okulunuza gitmek için hazırlanıyorsunuz ve tam o anda…

Dediğimiz gibi. Hayat sürprizlerle dolu. Onun ne getirdiğini bilemeyiz. İnsanoğlu kendini her zaman mutlu hissedecek bir şeyler bulmaya adamış gibi. Hayatın size sunduğu güzel beyaz meyveyi yerken içinin kapkara olduğunu bilmeden o meyveyi yediniz. Hayat böyledir. Gününüz iyi geçecek gibi hissederken bir anda beklenmedik olaylarla karşılaşabilirsiniz.

Tam o anda, belki de cep telefonunuz çalıyor ve sevdiğiniz bir arkadaşınız size kötü bir haber veriyor. Ya da iş yerinden gelen bir e-posta, proje için verilen zaman erkene alınmış olabilir ve bu anda stres seviyeniz tavan yapıyor. Sanki tüm duvarlar bir anda üzerinize geliyormuş gibi hissedersiniz. Kaçmak, kafanızı bu tür meşguliyetlerden kurtarmak istiyorsunuz. İşte tam da böyle anlarda, karamsarlıkla, bu üzücü durumlarla başa çıkmanın yollarını düşünmeye başlarsınız.

Bazı insanlar bu durumda müzik dinlemeyi tercih eder. Hani derler ya hep ‘MÜZİK RUHUN GIDASIDIR.’ Belki o andaki sıkıntılı durumu bir nebze de rahatlatmak adına yapılan yöntemlerden biridir. Kimisi spor yaparak stresini atar, negatif enerjisini pozitif bir yöne yönlendirir. Kimileri ise kötü gün dostlarıyla derdini paylaşmayıp konuşmayı tercih eder, paylaşmak onlara iyi gelir.

Benim tavsiyem, bu anlarda kendinizi bir yere kapatmak veya kendini tüm dünyadan soyutlamak yerine, duygularınızı ifade edebilmek ve paylaşabilmek. Sevdiklerinizle konuşmak, destek almak önemlidir. Ve en önemlisi de, tüm olumsuzluklara odaklanmak yerine, gelecekteki olası olumlu gelişmelere odaklanmak, kendini o yönde motive etmeye çalışmak yapılabilecek en iyi şeylerden bir tanesidir.

Lütfen bunu unutmayın, hayatın getireceği her son, yeni bir başlangıçtır. Beklenmedik olaylar sizi zorlayabilir, sizi yıpratabilir ama aynı zamanda güçlü yanlarınızı keşfetmenize, kendinizi daha iyi tanımak adına çok önemli bir fırsattır. Bu yüzden, karşılaştığın zorlukları bir fırsat olarak görmeye ve tüm sıkıntılarını tersine çevirecek o gücün sende olduğunu asla unutma. Bırakın hayat bildiği gibi gelsin.

Doğukan GÜR
Latest posts by Doğukan GÜR (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 5 Ortalama: 5]

Yazar

  • Doğukan GÜR

    Merhaba ben Doğukan Gür. 21 yaşındayım. Giresun'luyum. 2023 yılı itibariyle İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Ağız ve Diş Sağlığı bölümü mezunuyum. Hobi olarak yazılımla uğraşıyorum. Boş zamanlarımı da yazı yazarak geçiriyorum. Şu anda TB Blog ailesi adına blog ve yazılar yazıyorum.

Doğukan GÜR

Merhaba ben Doğukan Gür. 21 yaşındayım. Giresun'luyum. 2023 yılı itibariyle İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Ağız ve Diş Sağlığı bölümü mezunuyum. Hobi olarak yazılımla uğraşıyorum. Boş zamanlarımı da yazı yazarak geçiriyorum. Şu anda TB Blog ailesi adına blog ve yazılar yazıyorum.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir