Pembe Çiçekli Kiraz Ağacı

“Her bitişin bir baharı var.” derlerdi. “Her kiraz ağacı pembe çiçekler açar.” derlerdi. “Ümidinizi yitirmeyin yeniden yeşerecek.” derlerdi. Ama anlamamız biraz uzun sürdü, her baharda gülün açmayacağını… İnsan umutlarıyla tutunur hayata, o ümit ile yaşar. Minikten başlayan o kıvılcımı içinde saklayarak tutunur bu hayatın damarlarına. Bazen insan sevince her şeyin düzeleceğini düşünür. Sevgi kelimesini çok hafife alır. Oysaki sevmek, kışın o dondurucu soğuğunda bile dimdik ayakta kalmaktan daha zordur. Hayatınızı iyi ya da kötü etkileyen bu sevgi genelde herkese iyi gelir.

 

Peki bu genellemenin dışında kalan sevgiler?

 

İşte onlarda gerçekten doğru sevgi olduğunu anlamaya çalışan hayatlardır kafası karışık, yorgun ve ümidini biraz da olsa kaybetmeye yüz tutmuş hayatlardır. İşte sevginin en çok gerçek olduğunu anlamak istiyorsanız bu hayatlara bakmanızı tavsiye ederim.

Bazen bir insan çok büyük hatalar yapabiliyor hayatta. Tecrübe edinmeden bir şeyler anlamamız zor oluyor biz insanlar için ama işte yapılan bu hatalar sevgi bitirmez hatalar değidir. Aradaki bağ o kadar uzundur ki dünyanın bir ucuna gitse de kopmaz, kopamaz. İnsan bekleyebilir bir ay, iki ay, beş ay, on ay belki de yıllarca…

Burada bakmamız gereken şey bekleme süresi değil, sonuçtur. İki taraftan biri bir adım attığı anda saklı tutulan o kıvılcımın şiddetidir. Aşk cesaret ister, sevgi de yürek. Cesaret anlık yapılan bir şeydir ama yürekli olmak emin olmak demektir..

Bu yüzden “Sevgi her yiğidin harcı değildir.” derler. Mevlâna’nın ne güzel bir sözü var;

“Bir gün gelir açmaz dediğin çiçekler açar. Bitmez dediğin dertler gider, bitmez dediğin zaman geçer. Ama hayat öyle bir şey ki önce şükür. Sonra sabır sonra da inanmak gerek.”

Tıpkı yüz yılda açan sabır çiçeği gibi. İnandığınız zaman sevgi size sadece kısa bir mutlu an gibi gelmez hayatınızdaki bütün problemleri çözen o kapının sadece sevgi anahtarı sayesinde olduğunu görürsünüz.

Emek vermeden hiçbir güzelliğin gelmediği gibi, emek olmadan da bu güzel kapının anahtarına ulaşmamız biraz zor gibi görünüyor. Eğer emek vermenize rağmen sevgiye ulaşamıyorsanız sadece bekleyin. Çünkü zamanı daha gelmemiş ya da geldi ama siz emin olamıyorsunuz. O yüzden bazen beklemekten başka çare kalmıyor bu hayatta ama her zaman kiraz ağacı size pembe çiçek açmak zorunda değildir. Pembe çiçeklerinizi görmenizi de istemeyebilir.

Unutmayın; bazı baharlar gelmemek üzere yaşanır, bazıları da daha iyi gelebilmek için.

Esma Fidan
Latest posts by Esma Fidan (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 1 Ortalama: 5]

Yazar

  • Esma Fidan

    Merhaba, Ben Esma Fidan, Ben, İstanbul'un kendini sürekli yenileyen ve ruhumu besleyen sokaklarında, 5 Eylül 2005 tarihinde doğdum. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim İşletme Bölümü'nde öğrenci olarak adımı yazının büyülü dünyasına kazımaya devam ediyorum. Kelimelerle dans etmek benim için bir tutkudur. Yazılarımda duygusal yankılarımı ve içsel derinliklerimi yansıtmak, benim için yazının özünü oluşturuyor. Duvarları yıkıp insanların iç dünyalarına dokunmak, benim sanatsal bir ifade biçimimdir. Çünkü inanıyorum ki, insanların duygusal deneyimleri ve hissettikleri, onların en korkusuz ve gerçek halleridir. TB blog ailesine katılmak, yeni bir başlangıç ve keşif yolculuğu anlamına geliyor benim için. Her birimiz farklı renklere ve tonlara sahibiz, ve bu çeşitlilik, sanatın en güçlü şekillerinden biri olan işbirliğine dönüşebilir. Birlikte yaratabileceğimiz güzellikleri hayal etmek, heyecan verici bir deneyim. Son olarak, bir düşünce bırakmak istiyorum sizinle: İyi görünmek yerine, iyi olmak için çaba sarf etmek, insanın iç dünyasını dönüştürmek için en etkili yoldur. Kendi içimizdeki değişim, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin ilk adımıdır. Sevgi ve saygılarımla, Esma Fidan

    View all posts

Esma Fidan

Merhaba, Ben Esma Fidan, Ben, İstanbul'un kendini sürekli yenileyen ve ruhumu besleyen sokaklarında, 5 Eylül 2005 tarihinde doğdum. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim İşletme Bölümü'nde öğrenci olarak adımı yazının büyülü dünyasına kazımaya devam ediyorum. Kelimelerle dans etmek benim için bir tutkudur. Yazılarımda duygusal yankılarımı ve içsel derinliklerimi yansıtmak, benim için yazının özünü oluşturuyor. Duvarları yıkıp insanların iç dünyalarına dokunmak, benim sanatsal bir ifade biçimimdir. Çünkü inanıyorum ki, insanların duygusal deneyimleri ve hissettikleri, onların en korkusuz ve gerçek halleridir. TB blog ailesine katılmak, yeni bir başlangıç ve keşif yolculuğu anlamına geliyor benim için. Her birimiz farklı renklere ve tonlara sahibiz, ve bu çeşitlilik, sanatın en güçlü şekillerinden biri olan işbirliğine dönüşebilir. Birlikte yaratabileceğimiz güzellikleri hayal etmek, heyecan verici bir deneyim. Son olarak, bir düşünce bırakmak istiyorum sizinle: İyi görünmek yerine, iyi olmak için çaba sarf etmek, insanın iç dünyasını dönüştürmek için en etkili yoldur. Kendi içimizdeki değişim, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin ilk adımıdır. Sevgi ve saygılarımla, Esma Fidan

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir