Sûret/Sîret

İnsanların yüzünde görünen nedir? Bizim görebildiğimiz midir insan; yoksa kalbinde karakterinde taşıdıklarının bir nebzesini mi görebiliyoruz sûretinde…

Peki bunlar insanın sîretinde olanlar değil miydi? Bizler neden insanlara şekilci bakıyoruz ya da neden insanları bir kalıba sığdırıyoruz?

İnsan özgür bir varlık ise neden ruhlarımızı dünyalık şeylerle yoruyoruz? Ancak Allah’ı zikretmekle mutlu olan kalbi hangi metâlarla niçin oyalıyoruz? İnsanlar neden sûrete bakmaya alıştı? Aslolan ahlak değil miydi?

İnsan, Yaradanın ruhundan üfürülmüş bir varlık ise neden insanda Yaradan değil de insanda insan aranır oldu? İnsanda insan arandığı sürece insan ne kadar mutlu olabilir? İnsan bakış açısını tamamen dünyalığa odakladığında insana insan gözüyle bakar lakin insan; insana Yaradan’ın yarattığı eser beşer olarak baktığında kusurlarını görmez, sûretinin Yaradan’ın eseri olduğunu bilir ve beklentilerini hayatını ona göre şekillendirir.

İnsan ne olduğunu bilmeden kimin ne olduğunu nasıl bilebilir? Baktığı yer gördüğünü doğrular mı? İnsan yanlış bakış açısını değiştirmeden mutlu olabilir mi? İnsan, beşerin kaşında gözünde, elinde teninde aradığı hangi soruya cevap bulabilir?İnsan insanın kalbine sözlerine bakmadığı sürece maneviyatını nasıl hissedebilir?

İnsan karşısındakinin sîretine bakınca aşılacak olan tüm engeller, insanı basmakalıp olarak bütünleştirerek aşılmaz engellere doğru koşturuyor. Hayat denen bu imtihan dünyası doğru sorularla doğru cevapları birleştirerek ve doğru düşünmeyi öğrenerek kazanılır. Bu imtihanı Yaradanı tanımaya çalışan derdi din olan kullar kazanabilir ama şimdilerde insanın insana gösterdiği sevgiler bile sahte iken Yaradana gösterdiğimiz sevgi ne kadar gerçek ne kadar samimi? İnsanların yaradılışları ile değilde kalbiyle, karakteriyle muhatap olunca her insanın Yaradanın ruhundan bir parça taşıdığını her insanın bir ayet olduğunu, ruhların sohbete doymadığını anlarsınız. Lakin sûretle muhatap olanların gündemi insanların güzelliği, çirkinliği, maddiyatı, gelecek kaygısı olur. Süregelen hayatta ne kadar din yaşanabilir modern çağa ne kadar uymak gerekir…

Dinin izin vermediği şeyleri yaptıkça Allah Teala kulundan ne kadar razı gelir. Sevgi de kusur oldukça sevgi azalır mı ya da biter mi? İnsanın gerçek ve saf sevgi gösterebilmesi karakteriyle alakalıdır. Gerçek ve saf sevginin Allah’a olması ise dini doğru araştırma, anlama ve uygulama ile olmaktadır. Sevgi de samimiyet ise din yolunda canla başla Allah rızası için çalışmakla oluşmaktadır. Allah rızası için çalışırken sûretlerle değil sîretlerle hemhal olmamız ve gerçek sevginin de sadece Allah’a olması duasıyla…

Songül Karataş
Latest posts by Songül Karataş (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 2 Ortalama: 5]

Yazar

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir