Eski Bir Tanıdık
“Uzun zamandır yazmadım.” diyerek geçtim kalemin başına. Özleşmişiz belli. Öyle ki soluk almadan hareket ediyor ellerim.
Ve sen, bunu okuyan kişi…
Vuslatıma şahit oluyorsun, hoş geldin. Kendime olan yakarışlarımın ortağı olacaksın, iyi ki geldin. Öyleyse derin bir soluk al, kalemim seni incitmesin…
Gecenin karanlığında tanıdık bir hisle karşılaştım. Biraz buruk, biraz da umursamaz, tek kişilik bir his. Zamanla benliğimi aşıp insanlara taşmış, her görenin bambaşka tanımladığı bir duygu durumu…
Eski bir şarkıyı tekrar dinlemek gibi, gözlerimi kapattığımda ilk dinlediğim yerdeyim fakat açtığımda koca bir yok oluş…
Yarım kalmış bir hisle karşılaştım bu gece. “Seni bir yerden çıkaracağım.” der gibi baktım ona. O ise “Ne kadar değişmişsin..” der gibiydi. Uzun uzun baktık birbirimize. Araya giren soğuklukta üşüttük kendimizi. Yaklaşmaya cesaretimizin olmadığı belliydi. Öylece durduk ve zaman ardımızdan aktı geçti.
Bir adım daha atsam, tanıyacağımı biliyordum. Bir adım daha atsa, değişmediğimi görecekti. Atmadık o adımı, tarihin tekerrüre niyeti olmadığı belliydi. Vazgeçtik oracıkta, birbirimize tekrar veda etmeliydik. Er ya da geç olacaktı bu, bunu ikimiz de biliyorduk…
Eski bir tanıdıkla karşılaştım bu gece. Ruhumda oluşturduğu ezgileri dinledim. Kaybolacağını bilsem de gözlerimi kapatmadım. Çünkü o ana şahitlik etmek acıtmazdı eskisi kadar. Sessizce ruhumu terk edişini izledim, bir sis gibi yavaş yavaş dağılıyordu ezgileri. Sesi, oluşturduğu buğuda yankılanıyordu. Onu tanıyacakmışçasına hala ona bakıyordum, içimde hala bir umut vardı. Gözlerimi ayırmadan usulca mırıldandım.
“Seni bir yerden çıkaracağım..”
Tınısına aşina olduğum o ezgiden tamamen yok olmadan ufak bir cümle yükseldi.
“Ne kadar değişmişsin…”
- İyi Miyiz Gerçekten? - Ekim 31, 2024
- Küllerinden Yanmak - Eylül 3, 2024
- Yaz Gecesinin Büyüsü - Mayıs 14, 2024