Hayal Kurmak

Hepimizin gerçek hayattan sıkıldığında, beynindeki düşüncelerden kaçmak istediğinde, sığındığı tek limandır hayal kurmak.

Hayal kurmak; kendimizi özgür hissettirir, asıl olmak istediğimiz kişiye bürünür ve öyle hayal ederiz kendimizi.

Hayatta nasıl ki mutluluk, hüzün gibi duygular varsa hayal de gerçekleştirmek istediğimiz umudun resmidir.

O yüzden Onooshirvan Mrandji’nin dediği gibi:”Her şey bir hayal ile başlar; unutmayın hayal kurmak bedava.”

Hayal kurun, uygulanabilir ve hayata geçebilen hayaller. Bazı insanlara göre hayal kurmak yaptıkları işlerden onları uzaklaştıran bir zaman kaybı olsa da büyük bir yanılma içerisindedirler.

Hayal kurarak geçirdiğimiz her an bizim için çok değerlidir. Bir çoğumuz hayal kurmayı “aklı bir karış havada olmak” gibi görür ve kurduğumuz bu hayallerden sıyrılıp kendimizi gerçek hayata yer edinmeye çalışıyoruz. Oysaki hayal dünyamız; istediğimiz her şeyin, arzuladığımız bütün duyguların özgür olduğu tek yerdir.

Her şeyi bir kenara bırakıp kurduğumuz hayallere dalmanın gerçek dünyaya da etkisi var. Psikoterapi doktorası sahibi Jennifer Freed, kurduğumuz hayallerin vücut kimyamızı etkilediğini söylüyor. Kendimizi farklı bir şeyler yaparken hayal etmek, beynimizi bu dileği gerçeğe dönüştürmesi için hazırlamak anlamına geliyor.

Yine Freed’e göre eğer olumlu şeyleri hayal edersek içimizdeki yaratıcı sanatsal veya hayatın başka bir alanında istediğimiz bir şeyi düşlemek vücudumuzdaki yatkınlıkları ve kimyasalları tetiklemiş olur.

Düşündüğümüzde olumlu hayaller kurmak sınırlar ve acılardan kurtulmak için iyi bir fırsattır ama bunun tam tersi olumsuz düşünürsek Freed’e göre hayellerimizin akışını durdurursak veya içimizden geldiği gibi hayal kurmak yerine onlara otosansür uygularsak bir bakıma kendimizi hayatın üretkenliğinden uzaklaştırmış oluruz.

Aynı zamanda hayal kurmak bazı durumlarda hazırlıklı olmayı, acil kararlarda yardımcı olmamızı sağlıyor. Eğer düşlerimizi çeşitli sanatsal etkinliklerle desteklersek içimizdeki ilham perilerinin hiç susmamasını sağlarız…

 

Hayallerinin peşinden ayrılmayan insanların bazı özellikleri vardır. Size bir kaçını söylemek isterim, bunlar:

1. Hayalperest olmaları.

Farklı bakış açıları kazanmalarını sağlar ,herhangi bir soruna kimsenin aklına gelmeyecek cevaplar verirler.

2. Faydacı değil gözlemciler.

3. Her gece uykuya yenik düşene kadar hayal kuranlar.

4. Yaratıcı insanlar.

5. Gerçekte kendilerini nerede görmek istediklerini bilirler ve bu yüzden sevdikleri ve inandıkları şeylerin peşini asla bırakmazlar.

6. Ve ulaşmak, hayal etmenin sonunun geldiğini göstermezler. Hayat devam ettiği sürece daima yeni hayalleri vardır…

 

Velhasıl kelam arkadaşlar, hayal kurmak güzeldir.

Hayal kurmadan yeni bir şey yaratmak, yeni başlangıçlara yelken açmak, yeni yollar keşfetmek mümkün değildir. Her zaman gerçekleştirebileceğiniz hayallerinizin peşinden koşun. Onun için bıkmadan usanmadan çalışın, umutsuzluğa kapılmadan hayallerinize sımsıkı tutunun…

Hayalle kalın 🙂

Asya Şüheda ANIK
Latest posts by Asya Şüheda ANIK (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 7 Ortalama: 4.4]

Yazar

  • Asya Şüheda ANIK

    "Ben, 2 Şubat 1998'de doğmuş, hayata adeta bir şiirle gelmiş Asya Şüheda. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde üçüncü sınıf öğrencisi olarak ilmi ufuklara doğru yolculuğuma devam ediyorum. Aynı zamanda Diyanet'e bağlı bir Kuran kursunda, ilahi kelamı genç yüreklerle buluşturmanın onurunu taşıyorum. Arapça medresesiyle bezenmiş bir öğrenme serüveninin ardından gelirken, boş zamanlarımda kelimelerle dans ediyor, hayatın nağmelerini kâğıda döküyorum. Bir arkadaşımın yönlendirmesiyle TB Blog ile buluştum, ve şimdi TB Blog'un yazarlarından biriyim. Şırnak'ın güzelliklerini, hikayelerini ve renklerini sayfalarımda anlatarak, bu coğrafyanın sesi olmaya çalışıyorum. TB Blog ile hayatımın sayfalarını dolu dolu yazıyor, umutlar, düşler ve gerçeklerle dokuyorum. Bu, benim hikayem; kelimelerle örülü, ilimle aydınlanmış ve TB Blog'un büyülü dünyasıyla renklendirilmiş. Bu serüvenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum."

Asya Şüheda ANIK

"Ben, 2 Şubat 1998'de doğmuş, hayata adeta bir şiirle gelmiş Asya Şüheda. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde üçüncü sınıf öğrencisi olarak ilmi ufuklara doğru yolculuğuma devam ediyorum. Aynı zamanda Diyanet'e bağlı bir Kuran kursunda, ilahi kelamı genç yüreklerle buluşturmanın onurunu taşıyorum. Arapça medresesiyle bezenmiş bir öğrenme serüveninin ardından gelirken, boş zamanlarımda kelimelerle dans ediyor, hayatın nağmelerini kâğıda döküyorum. Bir arkadaşımın yönlendirmesiyle TB Blog ile buluştum, ve şimdi TB Blog'un yazarlarından biriyim. Şırnak'ın güzelliklerini, hikayelerini ve renklerini sayfalarımda anlatarak, bu coğrafyanın sesi olmaya çalışıyorum. TB Blog ile hayatımın sayfalarını dolu dolu yazıyor, umutlar, düşler ve gerçeklerle dokuyorum. Bu, benim hikayem; kelimelerle örülü, ilimle aydınlanmış ve TB Blog'un büyülü dünyasıyla renklendirilmiş. Bu serüvenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum."

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir