Acının Eşiği
Nefesin ciğerlerine yetmediği bir gece. Gecenin en karanlık zamanı ve saat kaç bilmiyorsun. Yüreğinin tir tir titrediğini hissediyorsun.
Boğazını sıkan hayali iki el, gözlerin öylesine korkmuş ki…
Nefes almaya çalışıyorsun ama tonlarca nefes alsan da artık sana yetmeyecek ve seni yaşatmayacak gibi.
İlk kez içine geçtiğin nefesin tadına varıyorsun. Öylesine acı ve yakıcı. Nefes borunu yırtarak akciğerlerine ulaşıyor sanki. Yatakta zar zor doğrulup ellerinle yüzüne dokunuyorsun. Ayaklarını birbirine sürtüyorsun, buz gibi. Kalp atışların hızlanıyor. Ruhun bedeninin duvarlarına vura vura bağırıyor, duyuyorsun ve sadece sen duyuyorsun bu sesi.
Yataktan, odadan, evden dışarı çıkıp yalın ayak koşmak istiyorsun ama tek adım atacak gücün yok. İki büklüm kıvrılıp kalıyorsun, olduğun yere.
“Ne oluyor bana Allah’ım, yoksa deliriyor muyum?” diyorsun.
Seslenmek istiyorsun ama sen artık uzun sürecek bir sessizliğin ilk çığlığında olduğunu bilmiyorsun. Sen acının bir insanın yüreğinde ulaşabileceği en derin yere ulaştığı evrenin içerisindesin bilmiyorsun. Artık eskisi gibi olamayacağın, yeni bir senin, dönüşümün eşiğinde olduğunu bilmiyorsun. Ruhun çektiği o ızdıraptan kurtulana dek bedeninle mücadelen başladı, bilmiyorsun.
Duygularının yerle yeksan edildiği kendinden, kendini doğurduğun sancılı bir süreç.
Sevgili kızım anlatamadığın ve anlaşılamadığın, dualarının dahi susarak edildiği bir eşiktesin artık. Acının en derin eşiğinde…
- Acının Eşiği - Kasım 24, 2024
- Evlerimize Dönelim - Temmuz 25, 2024
- Basit Olmalıydı - Nisan 16, 2024