Kaçış
Her birimiz, olduğumuz yerden olmak istediğimiz yere ve bir gün varacağımızı düşündüğümüz yere doğru yürüyoruz. Bazen tıka basa bir sırt çantası bazen bir hırka ile atıyoruz kendimizi dışarıya.
Dört duvar arasından dışarıya attığımız ilk adım bazen bizi kanatlandırıyor gibi bir his verirken bazen de ayaklarımıza bir taş takılıyor gibi hissettirir.
Öyle bir eşik ki o an ya kapının önünde donup kalıyorsun ya da koşarak karışıyorsun sokaklara. Kapının önünde kalsan da sokaklarda dönüp dursan da zihninde bir varışın arayışı.. Değişmiyor vuslatın kaçışı..
Öyle bir şey ki bakıyorsun ama görmüyorsun, duyuyorsun ama işitmiyorsun, dokunuyorsun ama hissetmiyorsun bu kaçışta. Sende olanı şehirlerde veya dört duvar arasında aramanın yavanlığı delirmeye ramak kala bir nefes üfürüyor içine. Ayakta durabilmenin tek sebebi bu.
Diyorsun ki nasıl olur da sana bu denli yakın olana erişmezsin! Nasıl olur da varılacak olan yer de kaçılacak olan yer de sende olur?
Hissediyorsun, seni sarıp sarmalayan dünyanın içinde kokuşmuş özlerin kokusu bu. Çöplükte yeşertemeyeceğin ruhunun kaçışı bu. Filizleneceğin yer ise özünün yoğrulduğu yer.
- Evlerimize Dönelim - Temmuz 25, 2024
- Basit Olmalıydı - Nisan 16, 2024
- İnsanoğlu - Mart 6, 2024