Zamana Bırak

Hep sevdiğim ve inandığım bir söz vardır: “Zaman seni olman gereken yere götürecek.”

 

Nereden ve kimden duydum inanın hatırlamıyorum. Hiç araştırmadım da bu sözü kimin söylediğini ama yıllarca kendime hayat felsefesi edindim. Bu sözü biraz revize ederek kendime hep şunu söyledim: “Enes otur ve zamana bırak, çünkü zaman seni olman gereken yere, olman gereken kişinin yanına mutlaka götürecek.” Keza zaman beni haklı çıkardı ve olmam gereken kişinin yanına bıraktı. Fakat bu başka bir yazının konusu 🙂 .

 

Aslında hayat küçücük bir umutta, bazen ağlayarak ettiğiniz samimi bir duada gizlidir. Ama öyle kolay da vermez zaman insana istediğini. Önce biraz ezer, sonra biraz döver. Belki yıllarca bir tren gibi üstünden geçer. Hayatın cilvesi de bu ya, tam sizi her şeyi umursamaz hale getirip “zaten daha ne olabilir ki” dedikten sonra hayatınızı bir anda tersine çevirir.

 

Enkazların altından kurtulup cennete düşmüş gibi hissedersiniz. Bu his sonsuza kadar sürer mi bilinmez. Hayatın güzel olan yanı da bu değil mi zaten? Bilinmezlikler..

 

Ya her şeyi bilseydik? Bir düşünsenize doğmadan önce izleseydik hayatımızın fragmanını. Ne eğlencesi kalırdı ki hayatın? Bilseydik her şeyi, sever miydik sevmeyi? Bilseydi Mecnun sonunda Leyla’ya doyamadan Leyla’nın öleceğini, Leyla’ya olur muydu Mecnun? Leyla bilseydi Mecnun’u darmadağın bırakıp gideceğini, kıyabilir miydi aşkına?

 

İşte hayat ne yaşayacağını bilmeden, bilinmezlikler içinde güzel. Bebekken, yürümeye çalışırken, düşmekten ders çıkardın ve yürümeyi öğrendin. Çocukken düşerek öğrendin bisiklet sürmeyi. Peki neden büyüdüğünde düşmekten korktun?

 

Oysaki çocukken düşeceğini bile bile yapardın bazı şeyleri. Kafana şunu kazı, sen hacıyatmaz değilsin. Bazen zemine uzanmalısın. Ne demiş Emir: “Zemine uzanan düşemez.” Yani bazen zemine uzanmalısın ki dibi görüp kalkabilesin.

 

Zamana izin ver. Önce bir hayata alıştırsın seni. Düş ki kalkmayı öğren, sevilme ki sevmenin değerini bil, ezil ki ezme, değersiz hisset ki değer ver. Zaman bunları sana öğretsin ki, seni yanına götüreceği o doğru kişiye yanlış şeyler yapma. Hem kendi değerini bil hem de değer ver.

 

Kısaca zamana zaman ver ve korkmaktan korkma. Yaşamanın tadını çıkar ve bahsettiğim zaman geldiğinde tekrar bu yazıyı okuyup yaşadıklarını tekrar hatırla. Sonra ayakta kalmanın haklı gururuyla kendine tekrar seslen. Hep kalktın, hep kalkacaksın!

Enes Talha ÇETİN
Latest posts by Enes Talha ÇETİN (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 3 Ortalama: 5]

Yazar

  • Enes Talha ÇETİN

    Merhaba, ben Enes. 22 yaşındayım. Düzce Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. Size tam bir tarih veremem fakat duygularım bedenimden taşmaya başladığından beri şiir yazıyorum ve 2023 Haziran ayında başlayan Blog Yazarlığı serüvenime devam ediyorum. Umarım TB Blog ile beraber sizin duygularınıza da tercüman olabilirim…

Enes Talha ÇETİN

Merhaba, ben Enes. 22 yaşındayım. Düzce Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. Size tam bir tarih veremem fakat duygularım bedenimden taşmaya başladığından beri şiir yazıyorum ve 2023 Haziran ayında başlayan Blog Yazarlığı serüvenime devam ediyorum. Umarım TB Blog ile beraber sizin duygularınıza da tercüman olabilirim…

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir