Mutluluğun Tohumları: Gülümse Parla ve Yola Devam Et!

Gülümsemek, gözlerimizin parlaması ve ufak bir gamze mutluluk için yeterli midir? Gerçekten kişi hayatı keyif alarak mı yaşıyor, mutlu olduğuna inanıyor ya da kendini öyle gösteriyor? Aslında mutlu olmak gözümüzde büyüttüğümüz kadar yaşanması zor bir duygu değildir. Sadece birazcık değer her şeyi düzeltmeye yardımcı olabilir.

Peki biz gerçekten hayatı kendimize göre mi yaşıyoruz, bir bakalım. Böcek olduğumuzu varsayalım, koskocaman bir dünyada hiç kimsenin umurunda olmayan minik bir böceksiniz. Kimse sizin mutluluğunuzu fazlası ile düşünmezken siz kendiniz için neden bir şeyler yapmayıp herkese kendinizi kaplanmış gibi gösteresiniz ki.

Yani kendi mutluluğunuzu düşünüp iyi bir ruh hali içinde olmayasınız ki. Herkes sürekli birilerinin mutluluğu için çabalar bu güzel bir davranıştır, evet ama kendiniz için bir çaba sarfetmezseniz bu size kendiniz tarafından yapılan en büyük kötülük olur.

O zaman kendimiz için neler yapabileceğimize bir bakalım. Olumlu düşünce mutlu olmamız için gereken tek şeydir. Geri kalanlar yani hobiler edinmek, ilişkiler kurmak vs. bunlar sadece sebeptir. Ama asıl tohum olumlu bir düşüncedir. Eğer o düşüncemiz beynimize düşmez ise kalbimize gelemez.

Mesela bir çiçek yetiştirmek istiyoruz. Tohumu ektiğimiz zaman olumlu bir düşünce yaymazsak tohum bundan etkilenir. Zayıf büyür ya da büyümez. Böylece hem çiçek yetiştiremeyiz hem de hayatımız için önemli duygulardan biri olan mutluluğu tadamamış oluruz.

Mutluluk sadece kişinin kendini iyi hissetmesine yardımcı olan bir duygu değildir. Bilimsel olarak kişiye sağlık açısından da iyi geldiğini söyleyebiliriz. Psikolojik açıdan insanların ruh hallerine iyi gelirken bir yandan da sağlık açısından bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Aslında bize ne kadar da çok faydası var. Peki bunu kaç kişi biliyor? Hemen bir incelemeye alalım.

İnsanlar genellikle acılardan beslenirler ya da öyle olduğunu düşünürler. Bazı anlar gelecek üzüleceğiz bazı anlarda gelecek gülüp neşeleneceğiz. Ama insanoğlu olarak kendimize haksızlık ediyoruz. Mutlu olmak herkesin hakkıdır. Her an mutlu olacağız diye bir kaide de yok. Sadece mutlu olmamak için bir sebep aramaya gerek yok. Kendimize aşırı yüklenmek, kendinize karşı yapacağınız en büyük kötülük olur.

Bir yaprağın rüzgârda hafif sallanması rüzgârın hissedilen minik esintisi bunlar bile insanın iyi bir ruh hali içerisine girmesi için en küçük etkenlerden birkaç tanesidir. İlk soruşta insanlara sizi ne mutlu eder diye kısa bir anket yapıldığında çoğunlukla alınan cevaplar; hayatta bulunan huzur, yalnızlık, herhangi bir kişiden görülen ilgi gibi cevaplar verilmiştir.

Bu anketin sonucu da bize gösteriyor ki her insan aynı konu üzerinde mutlu olamaz. Yanıtlayan her insanın farklı bir hayatı ve farklı bir zevki var. O yüzden kendinizi alışılmış kalıpların içine koymaya çalışmayın. Bu sizi çok farklı yerlere sürükleyebilir. Kendinizi dinleyin ve ona göre hareket edin.

Hiç düşündünüz mü bir insan neden mutlu olmak ister? Bu soruya verilebilecek en güzel cevap beynin ödül mekanizması nedeniyle sürekli haz peşinde koşması olmalıdır. Tabi ki bu bilimsel bir cevaba girer. Ama bu sorunun cevabı her bireyde farklı farklıdır. Çünkü herkesin amacı değişkenlik gösterebilir.

Ne kadar mutlu olabilirsek işte o kadar uzun ömürlü oluruz. Bazen durup düşünüp belki dalarız. Hatırladığımız unutamadığımız bazı anlar vardır. Onları düşünmek bile bir insanı bu kadar mutlu edebiliyorsa kendinizi mutlu olmamak için zorlamayın. Ayağa kalkın ve yola devam edin. Gülümsemek, gözlerimizin parlaması ve ufak bir gamze yolculuğunuzun ilk adımları olsun. Güneş ışığı kadar sıcacık bir mutluluk yaşayabilmeniz dileğiyle…

Esma Fidan
Latest posts by Esma Fidan (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 1 Ortalama: 5]

Yazar

  • Esma Fidan

    Merhaba, Ben Esma Fidan, Ben, İstanbul'un kendini sürekli yenileyen ve ruhumu besleyen sokaklarında, 5 Eylül 2005 tarihinde doğdum. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim İşletme Bölümü'nde öğrenci olarak adımı yazının büyülü dünyasına kazımaya devam ediyorum. Kelimelerle dans etmek benim için bir tutkudur. Yazılarımda duygusal yankılarımı ve içsel derinliklerimi yansıtmak, benim için yazının özünü oluşturuyor. Duvarları yıkıp insanların iç dünyalarına dokunmak, benim sanatsal bir ifade biçimimdir. Çünkü inanıyorum ki, insanların duygusal deneyimleri ve hissettikleri, onların en korkusuz ve gerçek halleridir. TB blog ailesine katılmak, yeni bir başlangıç ve keşif yolculuğu anlamına geliyor benim için. Her birimiz farklı renklere ve tonlara sahibiz, ve bu çeşitlilik, sanatın en güçlü şekillerinden biri olan işbirliğine dönüşebilir. Birlikte yaratabileceğimiz güzellikleri hayal etmek, heyecan verici bir deneyim. Son olarak, bir düşünce bırakmak istiyorum sizinle: İyi görünmek yerine, iyi olmak için çaba sarf etmek, insanın iç dünyasını dönüştürmek için en etkili yoldur. Kendi içimizdeki değişim, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin ilk adımıdır. Sevgi ve saygılarımla, Esma Fidan

Esma Fidan

Merhaba, Ben Esma Fidan, Ben, İstanbul'un kendini sürekli yenileyen ve ruhumu besleyen sokaklarında, 5 Eylül 2005 tarihinde doğdum. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim İşletme Bölümü'nde öğrenci olarak adımı yazının büyülü dünyasına kazımaya devam ediyorum. Kelimelerle dans etmek benim için bir tutkudur. Yazılarımda duygusal yankılarımı ve içsel derinliklerimi yansıtmak, benim için yazının özünü oluşturuyor. Duvarları yıkıp insanların iç dünyalarına dokunmak, benim sanatsal bir ifade biçimimdir. Çünkü inanıyorum ki, insanların duygusal deneyimleri ve hissettikleri, onların en korkusuz ve gerçek halleridir. TB blog ailesine katılmak, yeni bir başlangıç ve keşif yolculuğu anlamına geliyor benim için. Her birimiz farklı renklere ve tonlara sahibiz, ve bu çeşitlilik, sanatın en güçlü şekillerinden biri olan işbirliğine dönüşebilir. Birlikte yaratabileceğimiz güzellikleri hayal etmek, heyecan verici bir deneyim. Son olarak, bir düşünce bırakmak istiyorum sizinle: İyi görünmek yerine, iyi olmak için çaba sarf etmek, insanın iç dünyasını dönüştürmek için en etkili yoldur. Kendi içimizdeki değişim, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin ilk adımıdır. Sevgi ve saygılarımla, Esma Fidan

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir