Biri

Tatlı, acıymış.

Gözlerinden kan damlayan bülbüller şakırken,

Ruhsuz çocuklar uçmayan uçurtmalarla

Oynuyormuş.

Artık yelkovan günde bir kez olsa dahi doğru zamanı göstermek istemiyormuş.

Gökkuşağı silik, renkler cansızmış.

Sular bulanık, insanlar insansıymış.

Yokmuş eski günler, eski gülüşmeler.

Doğrular gri, yalanlar beyazmış.

Beyaz nasıl bu kadar karanlıkmış?

Yere düşen çocuğu kaldırmamış hiç kimse.

Halbuki ne kadar da acıyormuş dizleri.

Gözyaşları değmemiş insansıların yüreğine.

En sevdiği yeşil elması çok kirlenmiş.

Sevdiklerini geride bırakırken ağlamamayı böyle öğrenmiş.

Büyümüş çocuk.

Bir kâğıt parçası daha mı kıymetliymiş zamandan?

Zaman acımazmış asla.

Geçtiğini sanırlarmış.

Aslında savaştalarmış.

Kaybedeceklerinin mutlak kesin olduğu bir savaş.

Genç insansıların bu umursamazlığı da neymiş.

Sanki her kan pompalandığında

Boşalıyormuş bileklerinden iyilikleri.

Dökülüyormuş yerlere.

Yazık.

Peki sevgi neredeymiş?

Bir çiçeğe umut bağlayan kadında mıymış?

Söylememiş ki güzel sözler, unutmuş sulamayı.

Çiçek açmamış.

Yoldan geçerken yan bakışlarla kediye gülümseyen adamda mıymış?

Denememiş hiç, çabalamamış.

Kedi aç kalmış.

Annelerde saklı demişler.

Yetimhaneye bırakılan çocukların haykırışları yayılmış.

Gökleri suçlamışlar.

İçlerine bakmamışlar.

Gözükmüyormuş yürekleri.

Bu dünya nasıl bir yerdi?

Sonra biri sulamış, çiçeği beslemiş kediyi.

Ziyaret etmiş yetimhaneyi.

Almış eline kalemlerini, boyamış gökleri.

Heyecanla bir çocuk yeşil elmayı sevdiğini söylemiş, büyümemiş çocuk.

Şaşırmış biri.

Gülümsemiş, ilk yeşili resmetmiş.

Ruhları uyanan çocuklar eşlik etmiş.

Boyamışlar her yeri.

İnsansılar korkmuşlar.

Anlamamışlar ilk başta bu alışılmadık düzeni.

Renkler fısıldaşmışlar ve usulca yüreklerine sızmışlar.

Bazıları bir çatırtı duymuş.

Sevmişler bu yumuşak hissi.

Kimileri karşı çıkmış.

Anlaşılan zormuş yüzleşmek.

Bazıları sığamıyormuş ait oldukları bedenlere.

Bencilliklerinden utanmışlar.

Bazıları başka bir yürek tanımak bile istemiş.

Fedakarlığı tatmışlar, dengenin huzurda saklı olduğunu anlamışlar.

Biri, karşı çıkmak istemiyormuş fakat

Sevgili Shakespeare,

Sanki

Olmak ya da olmamak değilmiş.

Yaşamakmış tüm mesele…

Biri söylemiş.

Dilan FİDAN
Latest posts by Dilan FİDAN (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 9 Ortalama: 4.6]

Yazar

  • Dilan FİDAN

    Merhaba Kıymetli Okuyucular, Sizlere kelimelerin sihirli dansını sunmak için bu satırları yazan bir yolcu olarak buradayım. Ben, Dilan Fidan. Rüyaların örüldüğü, umutların yeşerdiği 2003 yılının Malatya'sından gelen bir hikayeyim. İçimdeki keşif yolculuğuna Anadolu Üniversitesi Açık öğretim İngilizce İşletme bölümünde devam ederken, aynı zamanda desinatörlükle hayatın renklerini yakalamaya çalışıyorum. Kelimelerin büyülü dünyasında sizlerle yol arkadaşı olmak, beni derinden heyecanlandırıyor. İç dünyamın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarken, umarım siz de bu yolculuğa katılırsınız. Belki de bu satırları okurken, hafif bir esintinin saçlarınızı okşadığını ve yıldızların gökyüzünde dans ettiğini hissedersiniz. Belki de birlikte kayıp bir yıldızı gökyüzüne geri yerleştirmeye cesaret ederiz. Kahkahaların ve çığlıkların arasında, hayatın en güzel melodilerini birlikte söyleriz. TB blog ailesinin yeni bir üyesi olarak, sizlerle güzel anılar biriktirmek ve deneyimleri paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Gelecekte bizi bekleyen güzel anılarla dolu dolu bir yolculuk umuduyla, şimdiden güzel ve keyifli anlar diliyorum. Sevgi ve ışıkla, Dilan Fidan

Dilan FİDAN

Merhaba Kıymetli Okuyucular, Sizlere kelimelerin sihirli dansını sunmak için bu satırları yazan bir yolcu olarak buradayım. Ben, Dilan Fidan. Rüyaların örüldüğü, umutların yeşerdiği 2003 yılının Malatya'sından gelen bir hikayeyim. İçimdeki keşif yolculuğuna Anadolu Üniversitesi Açık öğretim İngilizce İşletme bölümünde devam ederken, aynı zamanda desinatörlükle hayatın renklerini yakalamaya çalışıyorum. Kelimelerin büyülü dünyasında sizlerle yol arkadaşı olmak, beni derinden heyecanlandırıyor. İç dünyamın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarken, umarım siz de bu yolculuğa katılırsınız. Belki de bu satırları okurken, hafif bir esintinin saçlarınızı okşadığını ve yıldızların gökyüzünde dans ettiğini hissedersiniz. Belki de birlikte kayıp bir yıldızı gökyüzüne geri yerleştirmeye cesaret ederiz. Kahkahaların ve çığlıkların arasında, hayatın en güzel melodilerini birlikte söyleriz. TB blog ailesinin yeni bir üyesi olarak, sizlerle güzel anılar biriktirmek ve deneyimleri paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Gelecekte bizi bekleyen güzel anılarla dolu dolu bir yolculuk umuduyla, şimdiden güzel ve keyifli anlar diliyorum. Sevgi ve ışıkla, Dilan Fidan

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir