Bir Nefeslik Hayat
Sigara kadar ölümü hatırlatan olmadı bize.
Her dumanında bir mezar taşına bakar gibi,
Her nefeste biraz daha kendimizi bırakır gibi.
Hayatın ucundan, karanlığa yakındık biz.
Geceler uzardı, sessiz bir ağıt gibi.
Zaman, kül olurdu parmak uçlarımızda.
Gözlerimiz bir aynaydı içimize bakan;
Kendimizi görmeye cesaretimiz olmadan.
Bir sokak lambasının titrek ışığında,
Kaybolmuş gençlik gibi savrulduk rüzgârda.
Sözlerimiz eksik, cümlelerimiz yarım.
Hayat bir duman kadar kısa ve karanlık.
Ve bir gün, son nefeste fark ettik şunu:
Hiçbir yara, ilk duman kadar masum değildi.
Hayat, kül gibi düşerken üstümüze;
Biz hâlâ yanmayı özgürlük sandık.