Unutmak Ve Unutulmak
Bazen ne kadar güzel, bazen de ne kadar korkunç bir anlam taşıyor bu kelimeler. Unutmak; insanın en önemli ve hiç değişmeyen özelliğidir aslında. Unutmayan bir insan yoktur. Hayatta bazı şeyleri her ne kadar da unutamayacağımızı düşünsek de aslında unutulmayacak bir şey olmadığını zamanla görmüş oluyoruz.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda…
Neleri unutmadık değil mi? Bazen çok acı çekerek unuttuk, bazen de hissetmeden unuttuk. Bazen kalbimizden sökercesine unuttuk. Acı çektik, ağladık, üzüldük ama unutuyoruz işte. “Onsuz yapamam, annemsiz yaşayamam.” gibi beylik cümleleri her ne kadar kursak da hepsini zamanla unuttuk.
Bazı insanlar hayatlarının en değerli varlıkları olan annelerini kaybederler. İlk başta çok üzülünür, her akşam Yasin Sureleri okunur, aradan aylar geçer, Yasin Sureleri haftada bire düşer, aradan yıllar geçer, anne mezarı bayramdan bayrama ziyaret edilir ve mezar başında Yasin Sureleri okunur. Aradan daha fazla yıllar geçer ve mezarına bile gitmeyiz. Hani unutmayacaktık, hani hiç bitmeyecekti?
Belki de Allah’ın bize büyük bir lütfudur unutmak ne dersiniz? Ya unutamasaydık ya unutulmasaydı?
Biz en sevgiliyi bile unutmuşuz. Hani “Canlar sana feda olsun Ya Resulallah!” dediğimiz, aslında canlarımızı falan feda etmeyi düşünmediğimiz, sloganik bir ifadeyle sevdiğimiz Gül Peygamberimizi bile unutmuşuz. Günde kaç defa hatırlıyoruz acaba?
Peki ya unutulmak? En korkuncu da hep unutuyoruz ama bir gün biz de unutulacağız. Birilerinin hayatından en hızlı bir şekilde çıkacağız. Sensiz yaşayamayacağını, sensiz bu hayatta barınamayacağını düşündüğün insanların hayatından öyle bir çıkacaksın ki arkadaş ne olduğunu anlamayacaksın bile. Bir gün ismin bile unutulacak. Sen ki koskoca bir firmanın genel müdürüydün, sen ki kaç tane üniversite bitirmiş, hatta doktorasını yapmış isminin başında bir sürü ünvan almış bir adamdın…
Ne oldu, hatırlayamıyorum bile, adın neydi senin arkadaş!
İşte böyle dostlar! Unutmak ve unutulmak en az bu hayat kadar gerçek ve bazen korkunç, düşüncesi bile bazen çok kötü oluyor.
Gönülleri fetheden, arkamızda eserler bırakarak unutulmayan unutulmazlardan olmak dileğiyle.
Vesselam…
- Yol - Eylül 17, 2024
- Yokluk Varlığın Eksikliğidir - Haziran 1, 2024
- Ben Yolun Hep Sevdasındayım - Nisan 18, 2024