Kırık Olsa Duramazsın
Fiziksel olarak bir yerimizi kırdığımızı sandığımızda, yanımızdaki insanların olmazsa olmazıdır bu cümle: “Kırık olsa duramazsın.”
Gerçekten durulmuyor aslında, haklılar. Fakat bu yazıda ele alacağımız şey kırılan kemik değil, kırılan kalp olacak. Kalbimiz kırık olduğunda durabilir miyiz, ona bakacağız.
Yapılan araştırmalarda duygularımızın aslında beynimizde yaşandığını ve kalbimizin bu duygulara tepki verdiği biliniyor. Heyecanlı ve mutlu olduğumuzda kalbimizin daha hızlı atması ya da mutsuz olduğumuzda yavaşlaması aslında bu yüzden. Peki, kalbimiz üzüntü ve stres durumlarında ne yaşıyor? Kırık kalp nasıl oluyor ve bu durum nasıl geçiyor?
1990 yılında Hiraru Sato’nun araştırmaları sonucunda keşfedilen bu durum, kayıtlara “Kırık Kalp Sendromu” olarak geçmiş. Hatta Sato, bu ismi verirken kalbin görüntüsünü japon balıkçılarının ahtapot yakalamak için kullandığı kabın görüntüsüne benzettiği için “Takotsubo Kardiyomiyopatisi” olarak adlandırmış. (Takotsubo kelimesi yerel dilde balık yakalama aracına verilen addır.)
Kırık kalp sendromu, insanlarda kalbin belli bir kısmının geçici olarak kasılması, göğüs darlığı, nefes almada zorluk, ileri seviyelerde ise kalp krizi (nadir görülür) ile sonuçlanmış. Stres hormonlarımızın tetiklediği bu durum, aslında kısa sürede kendiliğinden geçen ve tedavi edilebilen bir durumdur. Tabi bu aslında şikayetlerimizin ne kadar ileri gittiğine de bağlı. Duygularımızı ne yoğunlukta yaşadığımıza dikkat edelim ve etrafımızda olan olayların bizi ne denli etkileyebileceğini göz önünde bulunduralım.
Duygularımız, beynimizin eseri ve duygularımıza ne kadar söz geçirebildiğimiz de bizim eserimiz. Yani her şey bizim elimizde. Siz, siz olun ve değerli kalbinizi üzüntü ve stresten uzak tutun. Mutluluğu kucaklayın ve ne olursa olsun yarınlarınıza kocaman gülümseyin.
Aksi takdirde, kırık olsa duramazsınız…
22 yaşındayım ve Giresun'da yaşıyorum. Hafız ve Kur'an kursu öğreticisiyim aynı zamanda açıköğretim bünyesinde İlahiyat bölümünü okuyorum.
Yazmaya 14 yaşımda başladım. O zamanlar benim için ufak olan bir hayal TB Blog ile gerçeğe dönüştü. Yaklaşık 1 senedir TB Blog'ta yazıyorum. Şimdi ise hem yazar hem de editörüm.
Yazmayı, okumayı ve keşfetmeyi seviyorum. 🙂
- Yaz Gecesinin Büyüsü - Mayıs 14, 2024
- Ben Hiç - Şubat 7, 2024
- Eski Bir Tanıdık - Şubat 4, 2024
