Bir İç Hesaplaşması
Bu hissi tanımıyorum. Öyle sanıyorum ki ilk defa yaşıyorum. Bir türlü oturmuyor içimde. Geceleri beni huzursuz ediyor. Hayır, yanılıyorum. Tüm gün beni huzursuz ediyor. Dengesizleşiyorum git gide. Öfkeleniyorum da çoğu zaman. İçimi hiç dinmeyen bir ateş kavuruyor. Kendimi tanıyamadığım için mi bu öfke? Yoksa verdiğim sessiz savaşlarımın yansıması mı, bilmiyorum..
Bir can sıkıntısı boğuyor beni. Aniden tüm benliğimi ele geçiriyor. Atilla İlhan’ın “Niye gün ortası akşam oluyorum?” demesi gibi fakat niyesiz. Sorgulamıyorum çünkü. Karanlık her saat ruhumu sarmalıyor. Benim için oluşturduğu o duvarları aşmaksızın yaşamaya çalışıyorum. Ben aşmadıkça o daha çok boğuyor beni. Nefessiz nefeslerde yaşıyor, yaşadıkça ızdırap içerisinde sürükleniyorum.
Zihnim yanılsamalar ve yansımalar arasında gidip geliyor. Gördüğü şeyin ben olduğundan bile emin değilim. Birbirine zıt iki tarafın bir arada yaşaması zihnim için de kolay olmuyor elbet fakat elimden onun için bir şey gelmiyor. Sağa git desem, sol boş kalıyor. Sola git desem sağ yalnız. Sağ da benim sol da. Nasıl bırakabilirim kendimi bu zamansız kararsızlıkta? Bilmiyorum..
Koca bir sessizliğin içinde epey gürültülü yaşıyorum. Ruhum bedenimden yoruluyor gittikçe. İçinden çıkılmaz bir hal alıyor. Gerçi içimden istesem de çıkamıyorum, en azından şimdilik. Savaşımın sonlanmasını beklemeliyim, biliyorum. Bildiğim tek şeyin bu olması ne kadar gülünç öyle değil mi?
Bir sonu olmalı diye düşünüyorum çünkü. Zihnimin verdiği bu savaşın bir sonu olmalı. Galip gelecek tarafın artık bir önemi yok. O kadar uzun sürdü ki artık sadece sonlansın istiyorum. Sonlansın ve gürültüden harap olmuş ruhum bir köşeye çekilsin. Sessiz, sakin bir şekilde kendini beklesin. Savaşın izlerini seyretsin uzun bir süre. Aldığı yaraları basit bir yara bandıya gizlemeye çalışsın. Artık tek bir ben kalayım bende.
Kim olduğum önemli değil, yalnızca bir ben kalayım…
- İyi Miyiz Gerçekten? - Ekim 31, 2024
- Küllerinden Yanmak - Eylül 3, 2024
- Yaz Gecesinin Büyüsü - Mayıs 14, 2024