Asılsız Fikirler Ardında Edinilmiş Dertler

Asılsız Fikirler Ardında Edinilmiş Dertler

Sokaklarda boş boş gezen insanları izliyordum; sanki hiçbir gayeleri yokmuş gibi dolanıyorlardı. Onların dertleri, zevkleri ve dünyevi yaşantıları yalnızca haz ve şevkle sınırlı.

Sürekli dertsiz insanlarla karşılaşıyorum. “Neden ben de öyle değilim?” diye soruyorum kendime. Neden benim de ritüele uygun, sade bir yaşamım yok?

Sanki hayat, bir holde yaşayan, amacı holdeki son montu almak olan bir kişiymişim gibi hissettiriyor.

Yaşamın zorluklarını kavramış, kendimi başkaları hakkında fikir üretmeye yetecek kadar yüceltmiş olarak yaşıyorum. Derdim ne mi? İnsanların yalnızca boş beleş yaşaması, uğraşları olmadan sadece eğlenmeleri…

Tanrı’nın bizi bunun için yarattığını düşüncelerime almıyorum. Onun, bizim ona hizmet etmemiz için dünyaya gönderdiğini hayatıma işledim.

Başka insanları eleştirmeyi, onların yaşamları hakkında fikir sahibi olmayı asılsızca benimsedim. Sahi, buna hakkım var mı? Kimin umurunda ki; sanırım hiç eleştirilmemişler. Eleştirilmiş olabilirler ama benim eleştirime tabi tutulmamışlar.

Boş zamanları daraltmak değil, zamanı rahat bırakmaya ihtiyacım var. Dertlerimi alıp gitsin zaman, bana hiçbir şey bırakmasın. Giderken mümkünse duygularımı da alsın götürsün; zaten ihtiyacım yok. Bir süre umursanmak ve umursamak istemiyorum. Sadece yürüyeyim, insanları eleştireyim, onlar hakkında asılsız fikirlere sahip olayım istiyorum.

Zaten Tanrı’dan isteğim, beni umursamaz kılsın. Yanına alsın beni; beraber boş boş gezen insanları, günahlarında boğulan asılsız insanları izleyelim istiyorum.

Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 3 Ortalama: 5]

Yazar

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir