Sabret Çünkü Hayat Bir İmtihan
Sabır, zor bir maslahattır. Başımıza gelen bela ve musibetlere karşı cesaret ve metanetini yitirmeden direnç gösterme durumudur. Günlük hayatımızda bizlerin ruhen ve fiziken en ihtiyaç duyduğumuz şeylerden belki de en önemlisidir. Öyle ki neredeyse her gün “Allah’ım bana sabır ver” demiyor muyuz hepimiz? Elbette herkesin sabrının taşmak üzere olduğu zamanlar vardır. Kimi işini kaybetmiş kara kara düşünürken sığınır Allah’a kimi sevdiğini toprağa vermiştir sabırların en büyüğünü ister. Konu her ne olursa olsun sığındığımız, inandığımız biri var öyle değil mi? Öyleyse neden çoğumuz her fırsatta boşluğa düşüp isyan etmeyi seçiyor?
Sözlerime herkes tarafından idrak edilen Covid-19 hastalığıyla devam etmek istiyorum. Dünyayı da etkisi altına alan bu hastalık yüzünden binlerce insan hayatını kaybetti. Pek çok insan ise yaşam mücadelesi veriyor. Belki de sabır ve selamete en ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in şu hadisi su gibi serpilmeli yüreğimize: “Allah, Müslüman’ın vücuduna batan dikene batıncaya kadar meşakkat, hastalık, endişe, keder, acı ve kaygı gibi musibetleri onun günahlarına kefaret kılar.” Ve şu hadisi şerifi de ilave etmeden sözlerimi kafi görmüyorum. Yine başka bir hadisinde Peygamber efendimiz şöyle buyurmuş:” Mükafatın büyüklüğü, sıkıntının büyüklüğü nispetindedir. Allah Teala bir topluluğu severse, onları sıkıntıya uğratır. Kim haline razı olursa Allah da ondan razı olur. Kim de başına gelenden dolayı öfkelenirse gazaba uğrar.”
Demem o ki sabır bir imtihandır. Yolların en hayırlısına çıkan bir imtihan. Kimi zaman yolları kısaltır kimi zaman uzakları yakın eder. Sabretmek zor maslahattır fakat neticesi bütün güçlüklere bedeldir.