İslamiyet Ve Günümüz Gençleri

Selamünaleyküm arkadaşlar uzun bir aradan sonra merhaba, yine bir eleştiri yazısı ile karşınızdayım. Ama bu sefer asla göz ve kulak ardı edilemeyecek bir konuyla karşı karşıyayız. Size yakın zamanda birinci ağızdan duyduğum Müslüman Türk gençlerinin İslamiyet hakkındaki görüşlerinden bahsedeceğim.

 

Yahudi şeriattan korkuyor, Çinliler terörizm diyor, Batı İslam’dan nefret ediyor, Müslümanım diyen Türkler neme lazımcılık oynuyor. Aklına ilk gelen Filistin,Doğu Türkistan veya Türkmenistan mı(?) Hayır hayır bir yere gitmene gerek yok ben Türkiye’den bahsediyorum. Önce içimizdeki problemleri halledebilelim ki diğer din kardeşlerimize de faydamız dokunabilsin. Duymazsak felaketimiz, duyupta düzeltirsek selametimiz olacak o ifade: “Namazı isteyen kılar,istemeyen kılmaz(!)” Ses çıkarmayanlar, kabullenenler, normalleştirenler! Mesele namaz gibi dursa da daha büyük tehlikeler bizi bekliyor. Öncelikle hemfikir olmamız gereken bir mesele “dinde zorlama yoktur” Aslında bunu çoktan çözmüş olmamız gerekiyor bir dini veya inancı kabul etmek zorunda değiliz ama kabul ettiğimiz dinin inanç esaslarını yerine getirmek zorundayız. Namaz kılmayan bir Müslümanın Müslümanlığına ne kadar itimadınız olur ki? Vaftiz edilmeyen bir Katolik veya Tevrat okumayı bilmeyen bir Haham ne kadar inandırıcıysa namaz kılmayan bir Müslümanda o kadar inandırıcıdır(!) Meseleye önce Müslümanların neye inandığını anlamakla başlamalıyız, İslamiyet’i tanımalıyız. Peki İslam nedir? Din, ahlak, kural, şeriat, baskı, terörizm… hangisi? İslamiyet bunların hiçbiri değildir. İslam sadece bir din değildir, İslam sadece Kur’an, hadis değildir . İslam gördüğümüz ve göremediğimiz bütün evrenin kendisidir, İslam bir yaşam felsefesidir. Nasıl uyumalıyız, yemeği nasıl yemeliyim, konuşurken nelere dikkat etmeliyim, nasıl yürüyeceğim, komşu nedir, aile nedir ,büyüklerimle küçüklerimle nasıl anlaşabilirim, hayvanlarla nasıl arkadaş olabilirim, gece gündüzün sırası hiç mi karışmıyor, Güneş yaz mevsimine geldiğimizi nereden biliyor. Bunların hepsini ve daha sayamadığım nicelerini bana öğreten İslamdır. Dünya üzerinde başka hiçbir din ve inanç bize bunları öğretmemektedir, ince düşünen kolaylık sağlayan tek din İslamiyettir. Bu kadar kolaylığın arasında zorluk çıkartıp kendi kendine çıkarttığı zorluğu gerçek bir sorunmuş gibi gösterebilen tek varlık insandır. Yineliyorum ki inanmakta veya inanmamakta özgürüz. Ama inandıktan sonra emirleri, yasakları yerine getirmek zorundayız. Eğer ki birey inanmamayı tercih ederse ona İslam’ın hoş görüsüyle yaklaşmalı saygı duymalıyız inanmayı tercih ettiyse artık isteyen veya istemeyen gibi iman zedeleyici ibareler sunulmamalı emirleri ve yasakları Allah’ın razı olabileceği şekilde yerine getirmesi gerektiği anlatılmalıdır.

 

Günümüz gençlerinde de hedefleri iman zedelemek ola ki ağızlarda dolanan isteyen yapar istemeyen yapmaz gibi sözde özgürlük içerikli ifadeler, tesettürden çıkanlar, Cuma namazına gitmeyen, beş vakit kılmayan gençler çoğalıyor. Lakin hatırlatırız; sancak İslam’ın sancağı, bayrak Türklerin bayrağı, nesil Asım’ın nesli, kelam Allah’ın Kur’an’ıdır. Batı duysun, Yahudi bilsin ki kıyamet gününe kadar,zalimlerin helak olacağı güne kadar; ne sancak inecek ne de Asımlar tükenecek!

Zeynep Sıla ŞİMŞEK
Latest posts by Zeynep Sıla ŞİMŞEK (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

Yazar

Zeynep Sıla ŞİMŞEK

Ben Zeynep Sıla Şimşek. Giresun, Bulancaklıyım. 20 yaşındayım ve TB Blog'a yeni katıldım diyebilirim :)

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir