Çiğğ Mi Balıkk?

Yok arkadaşlar çiğ falan değildi, benimki bayağı kızarmıştı 🙂 Ne diyor bu kız dediğinizi duyar gibiyim, baştan başlıyorum o haldee!

Bu bir Suşi denedim ama sor bi nasıldı? yazısıdır.

Hemen şöyle başlıyorum anlatıma, Trabzon’da Suşi’nin adresi Mimarlar Odası Bahçe Kafe, kesinlikle şiddetle tavsiye edeceğim bir mekan.  Hizmet, ilgi, lezzet 10/10. Hem de Meydan’da gayet merkezi bir konumda ve gelelim asıl anlatmak istediğime, evet bugün bir Suşi deneyimi yaşadım. Trabzon’da yaşıyorsanız ve Suşi yemeliyim diyorsanız adres hemen yukarıda 🙂

Biz üç arkadaş gittik, menüde suşilere dair tüm detaylarda mevcut zaten. 8 adet şekilde ücretlendirmişler. 8 tane California Roll gibi. 8 adedi 70 TL civarındaydı. Bana gayet makul, uygun bir fiyat olarak geldi. Bir de 32 tane şekilde setler vardı menüde, onlarda 200 TL civarındaydı sanırım. Dilediğiniz çeşitleri ekletebiliyorsunuz. Bizim üçümüzün de ilk deneyimi olduğu için 8 adedini yeterli gördük, çünkü biz Suşi’den sonra zaten Adana Kebap gömmeyi planlıyorduk 🙂 Neyse dönelim biz çiğ balığımıza, menü oldukça zengindi, görevliden de yardım alarak tek pişmiş çeşit ”Kızarmış Acı Roll” sipariş ettik. Yanına içecek olarak da kola aldık. Kızarmış Acı Roll’ün içinde ton balığı, somon, labne, salatalıktı varmış. Uzun bekleyişler sonucu nihayet siparişlerimiz geldi.

Tabağımızda 8 adet suşimiz, yanında Soya sosu, Zencefil Turşusu ve öldürmeyen ama asla güldürmeyen namı diğer Wasabi. Chopsticklerimizi kırıp, aldık elimize. Şöyle tutayım, Suşiyi alamıyorum falan derken öyle geçti biraz zaman. Filmlerde olduğu gibi tek seferde ağzımıza atamadık suşileri. Yarısı tabakta kaldı tabii, önce tuzsuz bir labne, salatalık, ton balığı tadı geldi, sonrasında kızarmış balık tadı ama çok baskın bir balık tadı yoktu yani, labne ve şefin özel sosu baskındı. Bir sonraki parçayı soyaya batırarak denedim ama beğenmedim pek. Bir suşi, on yudum kola aldıktan sonra wasabi deneyeyim dedim. Chopstick’in ucuyla şöyle bir batırdım, mazot tadıydı vallahi. Anında kolamı yudumladım, o tadı bastırsın diye. Wasabiye puanım -10. Sonrasında bir suşi daha yedim, bu kez daha normal geldi, yedikçe yiyorsunuz sanırım. Bir de zencefil turşusuna şans vereyim dedim ama onunda pek lezzet açıcı olduğunu söylemeyeceğim. Üçüncü suşiye de uzandım, artık chopstickle tutmaya alışmıştım, bir hatıra pozu çekilip, suşiyi yerine bıraktım 🙂 İki suşi, bir şişe kolayla doygunluk hissine ulaştım zaten. Masadan kalkarken ”Bir daha yerim dedirtmeyen cinsten dedim.” Adisyonumuzla kasaya doğru yol aldık. Şansa ki Suşi Şefiyle karşılaştık, suşi yediğimizi duyunca beğenip beğenmediğimizi sordu, bizde çok beğenmediğimizi söyledik. İlk deneyim için yanlış tercih yapmışız meğer, Maki Roll yemeliymişiz, ton balığı, yosun, salatalık ve avakadodan oluşan bir ekip. Ve şefimiz halk arasındaki bu çiğ balık misillemesinin yanlış olduğunu o balıkların hepsinin suşinin sosuyla aslında piştiğinden bahsetti. Onunla konuştuktan sonra bir sonraki gelişimde Maki Roll yemeye gideceğime karar verdim 🙂

Evet arkadaşlar oldukça detaylı bir deneyim paylaşımından sonra ne diyoruuz, Tecrübeyle Sabit efenim!

Suşi Deneyenleri Yorumlara Alalım!

Hilal Dikgöz
Latest posts by Hilal Dikgöz (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 5 Ortalama: 4.2]

Yazar

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir