Hayata Tutunmak

Sorsam; bu inişli çıkışlı yaşam fırtınasında insanı ayakta tutan nedir?

Umut, sevgi, hırs, korku…

Hepsi belli yerlerde kısmen yanıt olabilirler ama ben daha kapsamlı bir yanıt verecek olsam inanç derim.

Anlam bulmak, anlam vermek derim.

Zira anlam bulunca en acı verici durumda bile bir çıkış bulunur.

Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı kitabında yer verdiği üzere, kendisi de dahil olmakla birlikte Nazi toplama kamplarındaki mahkumları o durumda teskin eden tek şey, yaşama verdikleri anlamdı.

Yine bir örneğine şahit olduğumuz Gazze’de insanları içinde bulundukları durumda hayata bağlayıp yaşatan, sağlam inançları.

Ünlü bir düşünürün de dediği gibi:

“Yaşamak için bir nedeni olan kişi her türlü nasıla dayanabilir.”

Evet, yaşamak için anlam bulmak zorundayız; bulduğumuz anlamın kuvveti ölçüsünde de güçlüyüzdür. Bunu hayatın her alanında uygulayabiliriz.

Sabah uyanırken, okula veya işe giderken, yürürken, yemek yerken, insanlarla iletişim halindeyken…

Şu, rahatlıkla söylenebilir ki bizlerin ölümüne veya yaşamına dolaylı yoldan sebep olan şey anlam veya anlamsızlık hâlidir.

Hayata bakış açımız beynin fonksiyonu gereği tüm benliğimize sirayet eder.

Nasıl bakarsak öyle görüp öyle düşünürüz.

Tam da burada şundan bahsetmeliyim ki geçimsiz insanların asıl çatışmaları kendi içlerindedir, kendi bakış açılarındadır.

İnsanların olumlu veya olumsuz varsayımları çoğunlukla düşünce yapılarının yansımasıdır. Bunu bilip buna göre hareket etmek rahatlatıcıdır.

Hayatın sunduğu her türlü durumun üstesinden gelebilmenin yolunu ben burada görüyorum. Bahsettiğim elbette anlam verip el kol bağlı durmak değildir. Aksine pratikte göstereceğimiz reaksiyonu belirleyen şey de yine hayata ve fiillere verdiğimiz anlamın kendisidir.

Tepki göstereceğimiz bir durumla karşılaşırken öncelikle beynimiz o durumu analiz eder daha sonra tepkimiz, buna bağlı olarak gelişir.

Benim anlam bulma serüvenimde en temele yerleştirdiğim şey İslam inanç ve mentalitesidir.

Bunu çok güçlü buluyor ve tecrübe ediyorum.

Sizler peki kendinize neye ne anlam yüklediğinizi, sabah sizi uyandıran şeyin ne olduğunu sordunuz mu?

Bilmeliyiz ki bizler bu soruya vereceğimiz cevaptan ibaretiz.