İhtimaller Dünyası

Milyonlarca olasılığın dünyasında yaşıyoruz. Ya da yaşamaya çalışıyoruz diyeyim. Çünkü bu kadar olasılık ile hayatımızı kontrol etmek biraz zor..

Yakınlarımızdan belli bir süre haber alamayınca kafamızda sonsuz kötü senaryo dönüyor ya, hah işte ondan bahsediyorum bir nevi.

 

Bu ihtimaller içinde kaybolup işin ucunu kaçırmaya da anksiyete diyoruz.

 

Anksiyeteyi aramızda tanımayan yok. Önceleri hastalığa yakın rahatsızlık olarak görülen, daha sonra çok fazla yaygınlaşmasından dolayı artık normal bir hâl alan, 10 kişinin 6-7’sinde görülen bir durum.

Bu duruma sebebiyet veren o ihtimalleri beynimizin üretmesi aslında bir nimetken onu biz hastalığa çeviriyoruz.

 

Şöyle ki, insanın genel olarak hayatta özel olarak da bazı durumlara bağlı olarak yaşayacağı çok çeşitli durumlar vardır. Bunlara karşılık beynimiz o ihtimalleri karşımıza çıkarır ki olumsuz olanlarına karşı önlem alalım ve hayatı daha iyi yaşayabilelim.

 

Örneğin gelecek kaygımız hiç olmasa ileriye yönelik bir çabamız da olmayacak. Bu günümüz rahat geçecek ama yarınımızın bir garantisi olmayacak, olmayacağı için de zor bir yaşantı bizi bekliyor olacak belki…

 

Beyin, gelecekte olması ihtimal olan bu düşünceleri ürettiğinde bizden bunları iyice ölçüp tartmamızı ister. Biz gereği gibi üstünde durmayıp belli bir tanımlama ve sınıflama yapmayınca o orada belirsizlik olarak kalır. Üst üste böyle belirsizlik birikince de baş edilemez hâle gelir ve hayatımızı büyük ölçüde olumsuz etkiler.

Bu kadar anlaşılır ve basit bir işleyişi kendimiz için kompleks bir hale getirmemiz maharet ister açıkçası.

 

Yaradanın bizlere sunduğu bu şekilde kendi içimizde ve dışımızda işleyişler vardır. Bunları iyi tanıyarak hayatı kolaylaştırabiliriz.

 

Nasıl görürsek görelim, hangi sınıfa dahil edersek edelim her durumun meydana gelmesi fizik yasalarını da kapsayan yaratıcı kanunu(sünnetullah) dediğimiz kanunlara bağlı. Hayatın temelindeki yasalardan bahsediyorum.

 

En basitinden bir cismi yüksekten bırakınca çekim kanunundan dolayı yere düşmesini gözlemlersin. Bu yasanın olduğu yerde o cismin havada kalma şansı yok.

Olmasını istediğin bir şey varsa ona giden basamaklar da vardır. Sen o basamaklardan gereğince ilerlersen istediğin şeye ulaşırsın.

 

Yapmazsan gidemezsin.

 

Bu durumu eminim gözlemleyip kendi hayatımızda da tecrübe etmişizdir.

Bazen çok kolay açıklaması varken “Yapmadım, olmadı.” demek varken “Nazar değdi, şanslı değilim” gibi söylemler daha kolay geliyor sanırım. 🙂

 

Son olarak, stres dediğimiz olgu aslında iyi bir şey. Kendimizi tanıyalım, yaşadığımız yeri tanıyalım. Hayatımızı başkasına veya şansa bırakmadan yaşayalım diyerek bitirmek istiyorum.

Dilek BEDLEK
Latest posts by Dilek BEDLEK (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 5 Ortalama: 5]

Yazar

  • Dilek BEDLEK

    Merhabalar ben Dilek. 2023 ilahiyat mezunu olup Şanlıurfa'da ikamet ediyorum. 23 yaşındayım. Felsefe, ilahiyat, sosyoloji ve psikoloji önde olmak üzere insana dair her ilim ve bilim dalına ilgim var. Saydığım alanlarda okumalar, araştırmalar yapmayı ve yazmayı seviyorum. Bu noktada TB Blog ailesine severek katıldım ve burada bulunmaktan çok mutluyum.

    View all posts

Dilek BEDLEK

Merhabalar ben Dilek. 2023 ilahiyat mezunu olup Şanlıurfa'da ikamet ediyorum. 23 yaşındayım. Felsefe, ilahiyat, sosyoloji ve psikoloji önde olmak üzere insana dair her ilim ve bilim dalına ilgim var. Saydığım alanlarda okumalar, araştırmalar yapmayı ve yazmayı seviyorum. Bu noktada TB Blog ailesine severek katıldım ve burada bulunmaktan çok mutluyum.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir