KARİYERİMİN FABRİKA AYARLARI

Her insanın hayatı farklıdır. Kimisi maddi geliri yeterli olan bir ailede dünyaya gelirken, kimisi de maddi yetersizliği olan bir ailede dünyaya gelir. Hepimiz için fırsatlar eşit olmaz ancak fırsat kapılarını fark edersek işte o zaman hem umutsuzluktan hem de kariyer planlaması yaparken duyulan endişeden biraz da olsa kurtulmuş oluruz.

 

Önemli olan kendimizin farkına varabilmek ve her konuda kendimize şans veriyor olmak. Tıpkı bir arı gibi her çiçekten polen toplarcasına; yeni deneyimlere açık olup, kendimizin yeteneklerini, becerilerini, birikimlerini, ilgi alanlarını, hangi alanda şansının olduğunu öğrenme cesareti gösterirsek yaşamımız bize başarı kapılarını sonuna kadar açacaktır.

 

Farklı pencerelerden bakabilmeyi, şu soruya verilen cevaplarla görebiliriz:

 

-Dünya nedir?

 

+Dünya, güneş sistemindeki dört karasal gezegen arasında en büyüğüdür, biyosfer katmanında canlı yaşamı olan tek gök cismidir ve kutuplardan hafifçe basık, ekvatordan şişkin kendisine has bir şekle sahiptir. Bu şekil Geoit olarak isimlendirilir.

 

+Dünya, dağları, bayırları, ovaları, denizleri, nehirleri, yeşili, mavisi, kırmızısı, turuncusu olan uçsuz bucaksız sonu olmayan hem mutluluğun hem de üzüntülerin olduğu yerdir.

 

Dünya ile ilgili her iki açıklamada kendine hastır. Biri coğrafi (bilimsel) diğeri ise öznel farklı iki yorum.

 

İnsan görebildiği, araştırıp, okuduğu kadar yorumlayabilir ve farkına varabilir. Kendimizin farkına varabilmek için de önce kendimizi okuyabilmeliyiz. Kariyer hedefleri kendini okumakla başlar.

 

İnsan bazen kendi fabrika ayarlarıyla oynayarak farklı deneyimler edinmekten kaçınmamalı, aksine deneyimlerle kendisini geliştirebileceğine inanmalı.

 

Hayatımız içerisinde bulunduğumuz iş ve ortam içerisinde karşımıza çıkabilecek ihtimallere karşılık şu sorulara da yer vermeyi ihmal etmemeliyiz:

 

‘’İçinde yaşadığım mesleğim, şimdiye kadar getirdiğim kariyerimi değiştirmeme ihtiyacım var mı?’’

 

‘’Bulunduğum durumdan mı kaçıyorum yoksa gerçekten kimyama, ruhuma, benliğime, öz merakıma uyan bir başka kariyer fırsatı ile mi karşılaşıyorum?’’

 

Kariyerimizde ilgi alanlarımız doğrultusunda diğer kişilere göre farklılık yapmak bizi bir adım öne çıkaracaktır.

 

Yabancı dil, teknoloji ile olan ilgimiz, becerilerimiz her zaman bir adım öne atabilen etmenlerdir. Kendi kariyerimizde kendi benliğimizden bir şeyler katabilmenin de önemi büyük.

 

Bununla birlikte ‘’Ben kimim?’’ ve ‘’Ben nasıl biriyim?’’ sorularına cevap vermek kariyerimize olumlu katkı sağlayacaktır.

 

Kariyerimizde ne istediğimizi, hoşlandıklarımızı ve sevdiklerimizi, tecrübelerimize dayanarak listelersek eğer ve gerçekten istediğimiz şeyin farkına vardıktan sonra önümüzde hiçbir engelin kalmayacağını görebiliriz.

 

Bu kadar imkan ve bu kadar seçenek ancak rotası olan kişiler için faydalıdır diyebiliriz. Unutmamalıyız ki rotası belli olmayan gemi karayı göremez…

 

Peki ya girdiğimiz sınavlar?..

 

Yaşantımızın okullarda girdiğimiz sınavlardan ibaret olmadığını iyi bilmemiz gerekir. Başarılarımız sadece akademik anlamda değil hayatımızın her noktasında olmasını isteriz.

 

Şuna da değinmek isterim:

Üniversite mutlak başarı değildir. Üniversite ne kadar zeki ne kadar değerli olduğumuzun ya da kazanamadığımızdan dolayı ne kadar tembel olduğumuz anlamını taşımaz. Aynı zamanda harika bir hayatın da kapısı değildir.

 

Üniversite bir hedef ve basamaktır. Sınavları bir basamak olarak düşünebiliriz. Gitmek istediğimiz üniversiteyi yürüyen merdivene benzetebiliriz. Gidemediğimiz üniversiteye yerleşemediğimizde de normal merdivenle yukarı çıkmaya devam ederiz. Her ikisinde de aslında hedef yukarı çıkmaktır bunu unutmadan planlama yaparsak her iki merdivenle de kolaylıkla ya da biraz zorlanarak hedefe ulaşabiliriz.

 

Yürüyen merdiven belki biraz daha konforlu, daha kolay gitmek istediğimiz yere ulaşırız. Normal merdivenle çıkarken biraz daha fazla güç sarf etmemiz gerekir. Ama sonuç ne olursa olsun istediğimiz yere yine ulaşırız.

 

Önemli olan neyi ne kadar istediğimiz ve onun için ne kadar çabaladığımız. Önemli olan bizim neyi nasıl yaptığımız ve yapacağımız.

 

Eğer biz gerçekten istiyorsak her koşulda başarılı olmak kaçınılmazdır, başarıya ve başarmaya inanmak bizlerin elinde.

İlayda SAĞIR
Latest posts by İlayda SAĞIR (see all)
Bu yazıyı oylar mısınız?
[Toplam: 2 Ortalama: 5]

Yazar

  • İlayda SAĞIR

    Merhabalar, Ben İlayda Sağır. 10 Haziran 2002 İstanbul doğumluyum. Ankara Üniversitesi Coğrafya bölümü öğrencisiyim. Eğitimimi devam ettirirken bir taraftanda kişisel gelişim ve gönüllülük esaslı sosyal uğraşlarla ilgileniyor, aynı zamanda da kurucusu olduğum Eğitimde Umut Ol projesini yürütüyorum. Ortaokul dönemimden bu yana kendimce yazdığım yazılarımı Türkiye’nin bloğu olan TB Blog sayesinde yayınlayabileceğimi öğrendim. Ardından kayıt oluşturdum ve şimdide TB Blog yazarı, TB Blog İstanbul/Üsküdar temsilcisi, TB blog editörlüğü ve sosyal medya yöneticisi olarak devam etmekteyim. TB Blog ailesinde olup yazılarımda kendimi geliştiriyor olmak, kalemimi güçlendirmek beni her geçen gün daha da heyecanlandırıyor. Heyecanımızın günden güne artıp, aramıza katılım sağlayacak TB Blog yazarı arkadaşlarımızın çoğalmasını temenni ediyor ve şimdiden aramıza “Hoş geldiniz!” diyorum. 🙂 Joyce A. MYERS’ın şu sözünü not etmenizi isterim; “Bir kalem ve bir düş sizi her yere götürebilir.”

    View all posts

İlayda SAĞIR

Merhabalar, Ben İlayda Sağır. 10 Haziran 2002 İstanbul doğumluyum. Ankara Üniversitesi Coğrafya bölümü öğrencisiyim. Eğitimimi devam ettirirken bir taraftanda kişisel gelişim ve gönüllülük esaslı sosyal uğraşlarla ilgileniyor, aynı zamanda da kurucusu olduğum Eğitimde Umut Ol projesini yürütüyorum. Ortaokul dönemimden bu yana kendimce yazdığım yazılarımı Türkiye’nin bloğu olan TB Blog sayesinde yayınlayabileceğimi öğrendim. Ardından kayıt oluşturdum ve şimdide TB Blog yazarı, TB Blog İstanbul/Üsküdar temsilcisi, TB blog editörlüğü ve sosyal medya yöneticisi olarak devam etmekteyim. TB Blog ailesinde olup yazılarımda kendimi geliştiriyor olmak, kalemimi güçlendirmek beni her geçen gün daha da heyecanlandırıyor. Heyecanımızın günden güne artıp, aramıza katılım sağlayacak TB Blog yazarı arkadaşlarımızın çoğalmasını temenni ediyor ve şimdiden aramıza “Hoş geldiniz!” diyorum. :) Joyce A. MYERS’ın şu sözünü not etmenizi isterim; “Bir kalem ve bir düş sizi her yere götürebilir.”

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir